Her şeyden Önce “Devletim ve Milletim” diyen Baş danışman Yalçın Topçu eğri oturdu, doğru konuştu; “Hıfzı Kur’ân, ülküsü Turan olan, partisiz, idealist, sivil bir siyasetçiyim”
Her şeyden Önce “Devletim ve Milletim” diyen Baş danışman Yalçın Topçu eğri oturdu, doğru konuştu;
TOPÇU; “Hıfzı Kur’ân, ülküsü Turan olan, partisiz, idealist, sivil bir siyasetçiyim”
HÜSEYİN AKIN ÖZEL RÖPORTAJI
“Türkiye, sadece bölgesi için değil tüm dünya için barışın, istikrarın, hoşgörü ve adaletin tek adresidir”
"Ülke yönetiminde olduğu kadar Türk İslam Dünyasının da takdirini alarak yol alan Cumhurbaşkanımızın, partisinden bile büyük karşılığı var.."
ANKARA- (ŞHA) Yaklaşık 10 yıldır devlet görevinde bulunan ve önce Kültür ve Turizm Bakanlığı arkasından da Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı görevine gelerek bu görevi başarı ile yürüten Sayın Yalçın Topçu ile 2025 yılının bu ilk ayında ülke gündemini değerlendirdik. Sayın Yalçın Topçu’nun sorduğumuz özel sorularla da kişiliği, duruşu, görevi, anlayışı ve hatta bu kadar uzun süre partili siyasi bir kimliği olmadan devlet görevi yapan bir bürokrat olarak olaylara, topluma, yönetime, Ayrıca, danışmanları arasında yer aldığı Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetim anlayışına bakış açısını öğrendik. İşte röportajımızın detayları ;
H.A. : Şehid Başkan Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun halefi olan biri olarak bu günkü siyasi duruşunuzu açıklayabilir misiniz ?
Y.T. : Ben milliyetçi, muhafazakâr, demokrat, idealist ve bir ayağı ülkemizin yarınlarına yönelik çalışmalarda yerelde sabit, diğeri ile dünyayı ve tüm insanlığı kucaklayan Hıfzı Kur’ân,Ülküsü Turan olan, siyasi partisi olmayan partisiz idealist sivil bir siyasetçiyim.
H.A.: Kendinizi partisi olmayan partisiz sivil siyasetçi ve idealist olarak tanımlayan biri bir devlet adamı olarak devlet ve millet için gelecekle ilgili idealiniz nedir?.
Y.T. : Her zaman milletimin ve devletimin menfaatlerini her türlü siyasi çıkardan,menfaatten üstün gören bir vatandaş olarak, devletimizin dünya devletleri arasında her zaman güçlü olmasını, milletimizin de muasır medeniyetlerin üzerinde hür ve müstakil bir şekilde mutlu yarınlara kavuşmasını istiyorum.
H.A. : Sayın Cumhurbaşkanını ilk seçimde desteklemeniz bir takım söylemlere neden olmuştu,hatta o dönem Ak partiden milletvekili olacağınız bile bazıları tarafından iddia edilmişti. Hepsi boş çıktı bu hususta ne söylemek istersiniz?
Y.T.: Ben 15-16 yaşımdan bu yaşıma kadar ulusal veya küresel hiçbir çıkar odağıyla herhangi bir şekilde irtibatım olmadı ve olmayacakta.Bu güne kadar hiç kimse, beni ikbal ve istikbal araçları ile raptu zapt altına alamadı alamaz da.Bu güne kadar kurucusu olmadığım partili bir siyasi faaliyetin içinde olmadım,olmayacağım da ben sadece inandığımın gereğini yaparım bu hususta hiç bir karşılıkta beklemem, inandığım bir duruş içinde asla ve asla ‘At pazarlığı’ yapmam.Bilinen gerçek şu ki..O günkü atmosferde yedi düvelin basın organları ve bizde de 14 parti Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında bir aday çıkartmıştı bu süreçte de banada fikrim soruldu bende, ‘farklı sokaklarda yetiştik ama aynı mahallenin çocuğuyuz’ diyerek rahmetli Sayın Muhsin Başkanımızın,Sayın Abdullah Gül’ün seçimi ile ilgili söylediklerini ve tavrını hatırlatarak desteğimin sayın Erdoğan’a olacağını söyledim. O günlerde şahsıma yapılan bu asılsız karalama yaka paça siyasete karşı söylediğim ‘bana teklif edilen bazılarına edilse dinlerini değiştirler’ sözümün ne kadar doğru olduğunu, bazılarının şahsi ikbali için şimdilerde neler yaptığına,yapabildiğine bakılırsa çok daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum.
H.A.: Peki sizin o dönem bu karşılıksız tutum ve davranışınızın tavrınızın altında da yarınları görebilen idealist bir siyasetçi olmanız mı var ? Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında devlet görevi ile yer almanız ve o dönem onun yanında durmanızın gerekçesini biraz daha açar mısınız?..
Y.T.: Pek tabi ki..Ben Tanrı Dağlarından inip, dünyanın dört bir yanına medeniyet, adalet ve refah taşıyan Hunların, Göktürkler’in, Selçuklunun ve Osmanlı Cihan Devletinin torunu, Büyük Atatürk’ün Anadolu toprağında küllerimizden yeniden ayağa kaldırıp kurduğu Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milletinin çocuğuyum. Yerli, milli, milliyetçi, maneviyatçı, demokrat bir sivil siyasetçi olarak, yenilikçi ve idealist anlayışla bir elinde Kur’ân diğer bir elinde bilgisayar, yüreğinde iman, ufkunda Turan olan, bir nesilin yetişmesini arzu ediyorum. Ben her zaman bu ülkü ile Büyük Türk Milletinin ikbal ve istikbali için hizmet etmeye gayret ediyorum. O sorunuza gelince de Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olmayı da bir partinin yanında olmak olarak görmediğimi on yıl önce de söylemiştim ve bu günde aynı noktadan sivil bir siyasetçi olarak,dün olduğu gibi, bu günde bir devlet görevi ile yanında olmaya devam etmekteyim. Ben, Devletimizin, vatanımızın, milletimizin, bayrağımızın tekliği ve dili tartışılmadan, her etnik kökenli vatandaşımızın kendisini her zaman birinci sınıf vatandaş olarak gördüğü, refah içinde, güçlü, bölgesinde öncü, dünyada sözü dinlenen tarihi misyonumuza yakışır bir ülke olmamızı sağlayacak gücün, milli iradenin yasama ve yürütme için sandıkta yetkilendireceği siyasetçilerin olmasını savunanlardanım. İşte buradan hareketle, mevcut parti ve liderlerin içinde sadece milletimizin değil aynı zamanda Türk ve İslam dünyasının da adamı olan ve partisinden bile büyük karşılığı olan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin bu hedefe ulaşılacağına inanıyorum. Zaten ‘Türkiye Yüzyılı’ ile birlikte bu hedefe ulaşılmaya başlanıldığını dost da düşman da hep birlikte görüyor.
H.A.; Verdiğiniz samimi ve içten cevaplara teşekkür ettikten sonra, Efendim son olarak Hükümetin enflasyon ve bölücü terör ile mücadelesini ve Suriye’de izlediği politikayı değerlendirmenizi rica ediyorum.
Y.T.: Enflasyon ile mücadele de önümüzdeki aylarda çok müsbet sonuç alınacağını düşünüyorum, çünkü ekonomi yönetimi bu işi çok iyi bilen dünyada da ekonomi ile ilgili otoritelerin takdirini kazanmış sayın Şimşek ve sayın Yılmaz beyler ve onların kıymetli çalışma arkadaşları var yani ekonomi emin ellerde. Konu ülkemizin iç ve dış güvenliği olunca da düşüncem, Bölücü terör ile ilgili devletimizin bütün kurumları senkronize olmuş ve yurt içinde belini kırmış durumdadır., yurt dışında da kuyruğunu saklandıkları inlerinde sıkıştırmıştır. Terör savunucuları ve teröristler ya nedamet getirip silahlarını bırakıp devlete teslim olur milletten başta evlatlarını çaldıkları Kürt vatandaşlarımızdan af dilerler., veya sahipleri dahi itlaf edilmelerine engel olamaz tekne kazınır gibi güvenlik güçlerimiz tarafında bulundukları deliklerde kökten kazınırlar. Ülkemiz FETÖ, etnik bölücü PKK,Kominist terör örgütü DHKP-C,El Kaide ile DEAŞ gibi dini istismar eden terör gruplarının yanısıra 17 Kasım Rum ve Ermeni ASALA gibi terör örgütlerine kadar, uluslararası desteğe sahip terörün ve terörizmin farklı biçimleriyle yıllardır mücadele etti ve artık yolun sonuna geldi. Önümüzdeki günler ve yıllarda Türkiye terörü gündeminden çıkartmış bir ülke olacaktır inşallah. Önemli bir gelişme olan ve gündemi meşgul eden Suriye konusunda ise, Suriye’de olaylar başladığında o günler da “Ne işimiz var Suriye’de” diyenlere demiştim ki,Bizim medeniyet coğrafyamızda emperyalist emeller ile yeni haritalar çizmeye çalışanların hayallerini kabusa çeviririz. Türkiye o sahada da olacak o masada da…İsteyenle sahada isteyenle masada Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması esasında ve bölücü terör uzantısının varlığının sonlandırılması hakkında görüşür sınırlarımızın dibinde ‘Piyon Terör devletçiği’ asla kurdurtmayız!.. Geldiğimiz noktada Türkiye, Sayın cumhurbaşkanımızın sevk ve idaresinde küresel emperyalizmin hayallerini boşa çıkartmayı başarmıştır. Bu gerçeği de zaten Suriye ile ilgili emperyalist emelleri olan ülkelerin liderleri itiraf etmektedirler. Bana göre, Suriye bütün renkleri ile bir arada ve bütün terör örgütlerinden arınmış bir şekilde barış ve refah içinde, tarihi ve köklü bağlarımızın küvetli olduğu komşumuz olarak inşallah varlığını kıyamete kadar sürdürecektir.
H.A.; Okuyucularımıza yada kamuoyuna son olarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mıdır ?
Y.T.; Son olarak şunu söyleyeyim!.. Türkiye’den büyük olan Türkiye!..,sadece bölgesi için değil tüm dünya için barışın ve istikrarın, hoşgörü ve adaletin tek adresidir. Türkiye ile dost olan dün olduğu gibi bu günde kazanan olur!…
Ayrıca yaşadığım derin üzüntümü de dile getirmeden geçemeyeceğim ; 21 Ocak gecesi Bolu Kartalkaya'daki bir otel de çıkan yangında Hükmi Şehid olan canlarımıza Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, milletimize başsağlığı diliyorum...
ÖZEL Haber Hüseyin AKIN