Evladını trafik kazasında kaybetti, iftiralarla savaştı ama yılmadı. Adalet yerini buldu, iftiralar çürüdü. Tazminatları cebine koymadı; sokak hayvanları ve kimsesiz çocuklar için harcadı. Röportaj boyunca gördüğüm şey, paradan çok vicdanı büyük bir adamdı: Çetin Ay.
İbrahim Yaman Röportajı
İbrahim Yaman:
“Oğlunuzu kaybettiniz… Ardından iftiralar… Çok ağır bir sınav. Bu yükü nasıl taşıdınız?”
Çetin Ay:
“Evlat acısı… Tarif edilemez. Ölüm hepimiz için var ama onurlu yaşamak her babanın vasiyeti olmalı. İftiralar mı? Beni yıkamadı. Çünkü biliyordum: Hakikat er geç konuşur. Dört yıl geçti ve konuştu. Adalet geldi.”
İbrahim Yaman:
“Gazeteler özür diledi, tazminatlar ödendi. Siz o parayla ne yaptınız?”
Çetin Ay:
“Cebime koymadım. Çünkü o para benim için yok hükmündeydi. Evladımı geri getiremezdi. Dedim ki; bu para iyiliğe dönüşsün. Bir kısmını kimsesiz çocuklara, bir kısmını can dostlarımız olan sokak hayvanlarına verdim. Çünkü insanlığı sadece insanla sınırlayan bir vicdan, vicdan değildir.”
İbrahim Yaman:
“Bazıları sorabilir: ‘Neden hayvanlar?’”
Çetin Ay:
“Onlar da yaratılmış, Allah’ın emaneti. İnsan hak arar, konuşur. Hayvanlar konuşamaz. Onlar için ses olmak, Allah’ın rızasına yaklaştırır. İnsana da verdim, hayvana da. Çünkü yaratılanı Yaratan’dan ötürü seviyorum. İnancım bunu emrediyor.”
İbrahim Yaman:
“Bir ara 1 milyon Euro ödül koydunuz. Niçin?”
Çetin Ay:
“Çünkü o kadar emindim ki… Dedim ki: ‘İspat edin, paranız hazır.’ 4 yıl geçti, kimse çıkaramadı. Çünkü ortada suç yoktu. Varsa bir şey, o da kıskançlıktı. Kıskançlık insanın en kirli gölgesidir.”
İbrahim Yaman:
“Bugün geriye dönüp baktığınızda ne hissediyorsunuz?”
Çetin Ay:
“Güçlü hissediyorum. Ama parayla değil, vicdanımla. Sözümün eri olduğum için. Vatanıma, milletime bağlı kaldığım için. İnsan ayrımı yapmadığım için. Çünkü biliyorum: Mal mülk bir gün biter. Ama onur, iyilik ve söz, insanı ölümsüz kılar.”
İbrahim Yaman’ın Kaleminden Not:
Çetin Ay… Röportaj boyunca fark ettim: Kibir yok, gösteriş yok. O, güvenilir bir adam. Vatanına, milletine bağlı. İnsan ayrımı yapmayan, yaratılanı Yaratan’dan ötürü seven bir kişilik. Sözünün eri, mert bir insan.
Ne dedi biliyor musunuz?
“Gerçek güç, onurlu yaşamaktır.”
Ve bunu lafla değil, hayatıyla kanıtlamış. Onu tanıyınca şunu düşündüm: Bu topraklar, böyle insanlara ihtiyaç duyuyor
HABER MERKEZİ
