Her 100 kişiden biri şizofren mi?

Her 100 kişiden biri şizofren mi?

SAĞLIK 24.05.2025 08:18:09 0
Her 100 kişiden biri şizofren mi?

24 Mayıs Dünya Şizofreni Günü. Şizofreni, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada 21 milyon kişiyi etkiliyor. Şizofreni, sanıldığı gibi nadir bir hastalık değil! Her 100 kişiden birinin yaşamı boyunca bu hastalanma riski var ve sadece genetik yatkınlıktan kaynaklanmıyor. Çevresel faktörler de büyük rol oynuyor.

İSTANBUL (İGFA) - Göçmen olmak, toplumda azınlık konumunda bulunmak, sosyoekonomik olarak dezavantajlı bir bölgede yaşamak bile şizofreni riskini artırabiliyor. Şizofreni, düşünce, algı, duygu ve davranışlarda bozulmalara yol açan kronik ve epizodik seyirli bir psikiyatrik hastalıktır. Genellikle ergenliğin sonları veya genç erişkinlik döneminde başlar.

Ancak hastaların en büyük sorunu, hastalığın kendisinden çok toplum tarafından damgalanmak! Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Prof. Dr. Alp Üçok, yıllardır şizofreni hastalarıyla çalışan bir uzman olarak bu konuda önemli uyarılarda bulunuyor:

“KİMSE İYİ ŞEYLER YAPTIĞIMIZI GÖREMEYECEK, TOPLUM BİZİ SADECE KÖTÜ HABERLERDE GÖRÜYOR”

Prof. Dr. Üçok; “Şizofreni, diyabet ya da hipertansiyon gibi kronik bir hastalık. Ancak bu tedavi edilemediği anlamına gelmiyor. Tedavisi mümkün ama toplumdaki önyargılar nedeniyle hastalar doktora gitmekten çekiniyor, tedaviye direnç gösteriyor. Prof. Dr. Alp Üçok, bir İngiliz hastanın “İnsanlar bizim iyi bir şey yaptığımızı asla göremeyecek. Çünkü biz sadece kötü haberlerle medyaya yansıyoruz.” sözlerinin çok anlamlı ve durumu en net ortaya koyan ifade olduğunun altını çiziyor.

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Alp Üçok; Şizofreni hastaları işinde başarılı olabilir, normal bir yaşam sürebilir. Ancak haberlerde ya da toplumda hep olumsuz örneklerle anıldıkları için, insanlar bu gerçeği göremiyor. Oysaki şiddet içeren pek çok olayın arkasında ruhsal bir hastalık bulunmuyor. Türkiye’de her yıl birçok kadın şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor ama faillerin büyük çoğunluğu psikiyatrik hasta değil! Buna rağmen şizofreni hastaları haksız bir şekilde damgalanıyor.

ESRAR kullanımı VE çocukluk TRAVMAlrı; en önemli çevrwsel risk etkenlerinden

Şizofreninin görülme oranı yüzde 1, ancak ailesinde hastalık öyküsü olanlarda bu oran yüzde 10’a çıkıyor. Yani genetik faktörler etkili ancak tek başına belirleyici değil.

Prof. Dr. Alp Üçok, bu durumda en büyük risk faktörlerinden birinin madde kullanımı olduğunu belirtiyor:

“Esrar kullanımı dünyada yaygınlaşıyor ama zararları göz ardı ediliyor. İnsanlara tedavi için ilaç kullanmasını öneriyor, ‘Ben kimyasala karşıyım’ diyorlar ama esrarın içindeki kimyasalları bilmiyorlar.”

Esrarın yanı sıra, çocukluk çağı travmaları da şizofreni riskini artırıyor. Fiziksel ve duygusal ihmal, çocukluk döneminde maruz kalınan şiddet ya da cinsel travmalar, beynin strese tepkisini değiştirerek ilerleyen yıllarda psikoza yol açabiliyor.

Prof. Dr. Alp Üçok: Her yüz kişiden biri yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşır. Ancak hastaların ailelerinde görülme sıklığı yüzde 10'a çıkıyor. Yani her 10 hastanın 1'inin ailesinde hastalık görülüyor. Genetik mutasyon dediğimiz gen yapısındaki değişiklikler de hastalığa yol açabiliyor. Genetiğin bir rolü var ama çevresel faktörlerin de rolü var. En önemli faktör madde kullanımı. Maalesef esrar dünyada yaygınlaşırken esrarın zararlı olduğuna dair inanç da azalıyor. İnsanlara ilaç veriyoruz "Ben kimyasala karşıyım" diyor ama esrarın içinde kimyasal olduğunu bilmiyor. Fakat bazı kişilerde esrar kullanımını bıraksa bile psikoz devam ediyor. Ayrıca toplumda artan cinsel, fiziksel, duygusal travmalar. Bunlar yine çocuğun küçükken şiddete maruz kalması, cinsel şiddete maruz kalması, temel duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarının ihmal edilmesi de depresyona yol açtığı gibi psikoza da yol açabiliyor. Bu vücudun verdiği hormonal tepkileri etkiliyor ve kortizol salımındaki miktar artıyor ve onu tehditten korumak için işleyen sistem artık kötüye çalışmaya başlıyor. "Çocukken sevgi görmedim" gibi ifadeler yaygın ama bunlar gerçekten ciddi boyuttaysa psikoz riskini arttırıyor. Artıyor mu dersek? Şizofreniye yol açan yaşam koşulları artıyor. Şiddet, madde kullanımı, büyük şehirlerde yaşamak bunlar şizofreniyi arttırdığı için şizofreni görülme oranı da artıyor olabilir. Buna paralel olarak dramatik bir artış yok. Çünkü tek bir sebebe bağlamak mümkün değil. Mesela varlıklı bir semtte düşük yaşam koşullarında yaşıyor olmak da şizofreni riskinde artışla ilişkili. Azınlık konumunda olmak, göçmen olmak, farklı bir dini veya etnik gruba sahip olmak kişide psikoz riskini arttırıyor. Bunun nedeni beyindeki gri maddenin daha ince olduğu görülüyor. Bunlar hep hormonal ve genetik değişiklikler. Olay sadece anneden babadan doğarken olanlar değil. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, eğitim eşitsizliği, azınlık olmak da risk etkeni olabiliyor. Yani şizofreni "Sevilmedi, ilgi görmedi, mutlu olamadı" gibi muğlak ifadelerle değil gerçekten net, ölçülebilir risk etkenlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabiliyor.

BİLİMSEL GERÇEK: ŞİZOFRENİ TEDAVİ EDİLEBİLİR, HAYAT DEVAM EDER

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Erhan Yüksek, Dünya Sağlık Örgütü’nün gerçekleştirdiği ve 15 ile 25 yıl süren Uluslararası Şizofreni Çalışmasına dikkat çekiyor: çalışma, şizofreninin iyileşme potansiyeli yüksek bir hastalık olduğunu güçlü biçimde ortaya koymaktadır. Bu çalışma kapsamında 16 farklı ülkeden yüzlerce hasta, 15 ila 25 yıl boyunca takip edilmiş ve çarpıcı sonuçlar elde edilmiştir.

Dr. Erhan Yüksek; “İyileşme, sadece semptomların kaybolması değil; kişinin üretken, anlamlı ve bağlantılı bir yaşam sürmesidir.”

Çalışmanın öne çıkan verileri şunlardı: Kolombiya'nın Cali kentinde deneklerin üçte ikisi takip sırasında tam zamanlı çalışırken, İngiltere'nin Nottingham kentinde deneklerin %60'ından fazlası tüm psikotik semptomlardan arındığı görülmüştür. İngiltere örneğindeki güçlü sonuçlarda; Özellikle Toplum Ruh Sağlığı Ekipleri’nin multidisipliner yapıda organize edilmesi ve uzun süreli takibi sağlaması önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmaya göre ilk dönemde iyileşmeyen hastaların bile %15 geç dönemde iyileşme göstermiştir.

İlaç tedavisi alan, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayan bireylerin, güçlü aile bağları ve toplumsal destek sayesinde daha yüksek oranda işlevsel iyileşme gösterdiği görülmüştür.

Bu veriler, şizofreninin sadece biyolojik değil, sosyal bir hastalık olduğunu; doğru destekle iyileşme potansiyelinin çok yüksek olduğunu gösteriyor.

Şizofreni, dalgalı seyreden ve değişime açık, dinamik bir süreçtir. Bu çalışma, şizofreni hastalarının büyük bir kısmının zamanla belirtilerinden kurtulabildiğini, sosyal hayata dönebildiğini ve üretken bir yaşam sürdürebildiğini göstermektedir. Şizofreni ile ilgili olumsuz ön yargılar maalesef iyileşme öykülerinin bile paylaşılmasının önünde engeldir. Ancak bilimsel veriler artık çok daha net bir biçimde şunu söylemektedir: Şizofreni, doğru zamanda ve doğru şekilde ele alındığında, umut vadeden bir iyileşme süreci barındırır.

Sonuç olarak; şizofreni, toplumun yüzleşmesi gereken bir sağlık sorunudur. Tedavi edilebilir, iyileşme mümkündür, yaşam devam eder. Ancak damgalama ve önyargılar, bu süreci yavaşlatır.

ŞİZOFRENİ Belirtileri üç ana gruba ayrılır:

1. Pozitif Belirtiler (zihinsel işlevlerin bozuk çalışmasının sonucu olan belirtiler):

· Varsanılar (halüsinasyonlar): En sık işitsel halüsinasyonlar (sesler duyma)

· Sanrılar (hezeyanlar): Gerçek dışı, sabit inançlar (örneğin takip edildiğini düşünme)

2. Negatif Belirtiler (normal zihinsel işlevlerin eksik, azalmış biçimde çalışmasının sonuçları):

· Duygulanımda küntleşme (yüzdeki duygu ifadelerinin silinmesi)

· Sosyal çekilme

· Konuşmada fakirlik

3. Bilişsel Belirtiler:

· Dikkat dağınıklığı

· Bellek ve yürütücü işlevlerde bozulma

· Düşünce organize etmede güçlük

Psikotik dönem, hastalığın alevlenme evresidir. Bu dönemde birey;

· Gerçeklik algısını kaybedebilir,

· Olmayan sesleri duyabilir,

· Gerçek dışı düşüncelere kesin biçimde inanabilir,

· Çevreyle iletişimi bozulur.

Bu dönemde hasta korkulu, içine kapanık ya da ajite olabilir. Ancak tedaviyle çoğu zaman bu belirtiler gerileyebilir ve kişi işlevsel yaşama dönebilir.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Eğitimdeki Başarı Çıtasını Bir Kez Daha Yükseltti

Başkan Büyükkılıç’tan 15 Temmuz’da Şehitlere Dua, Millete Vefa

VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SPORCULARINDAN TARİHİ PATEN BAŞARISI

9 Yıl Önceki Ruhla; Kahramanmaraş Demokrasi ve Milli Birlik Kortejinde Buluştu

VALİ VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİMİZ OZAN BALCI’NIN 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ MESAJI

Büyükşehir’in Kampı İle Doğa Kayserilileri Çağırıyor

‘Köy Bizim, Şenlik Bizim’ Bu Yıl Anamur’da Coşkuyla Başladı

Büyükşehir Basketbol’dan sezonun ilk transferleri

İşitme engelli ailelere 'Titreşimli Bebek Telsizi' desteği

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz Ayı 1. Birleşimi Gerçekleştirildi

Gölcük yine dimdik ayakta

Batman Sason'da 15 Temmuz etkinlikleri

"En Uzun Gece" destanına ilk temsil

Binlerce Kocaelili 15 Temmuz kortejinde

Düzceliler saygı duruşunda

Kocaeli 15 Temmuz'un kahramanlarını unutmadı

CGTN: İlham verici bir mektup: Xi'nin sözleri Çin'in gelişen film endüstrisinde yankı uyandırdı

Muğlalı çocuklar dünyaya barışı resmedecek

İzmit’te Ahmet Mete dualarla anıldı

Kocaeli Gölcük Terminali'nde ilk sefer İzmir'e

Ümit Özdağ: DAM ülkemize hayır getirmeyecek!

İYİ Parti Edirne'de ticaret, tarım ve turizmi konuştu

Bahçeli: 15 Temmuz, Türk Milletinin destansı direnişinin simgesidir

'Tutsak Muhittin Böcek'ten Antalyalılara mesaj

Zafer Partisi Edirne İl Başkanı Konak: Şehitlerimizin acısı gündemimiz, Edirne’ye yatırım şart

Edirne'de CHP'li Milletvekili Yazgan’dan Celil Özcan destek

Ümit Özdağ: AKP-MHP-DEM ittifakının sonuna kadar karşısındayım

AK Parti Osmangazi Gençliğinden broşürlü vicdan çağrısı

Erdoğan ve Bahçeli’den 'Terörsüz Türkiye' vurgusu

Zeydan Karalar’dan Adana’ya duygusal mesaj

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Eğitimdeki Başarı Çıtasını Bir Kez Daha Yükseltti

Başkan Büyükkılıç’tan 15 Temmuz’da Şehitlere Dua, Millete Vefa

VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SPORCULARINDAN TARİHİ PATEN BAŞARISI

9 Yıl Önceki Ruhla; Kahramanmaraş Demokrasi ve Milli Birlik Kortejinde Buluştu

VALİ VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİMİZ OZAN BALCI’NIN 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ MESAJI

Büyükşehir’in Kampı İle Doğa Kayserilileri Çağırıyor

‘Köy Bizim, Şenlik Bizim’ Bu Yıl Anamur’da Coşkuyla Başladı

Gölcük yine dimdik ayakta

Büyükşehir Basketbol’dan sezonun ilk transferleri

İşitme engelli ailelere 'Titreşimli Bebek Telsizi' desteği

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz Ayı 1. Birleşimi Gerçekleştirildi

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden 20 Bin Kişiye Aşure İkramı

Bursa İnegöl 9. yılda da demokrasi için yine meydanlardaydı

Büyükşehir’den Sakarya tarımına güç katmak için önemli adım: Çiftçiler için kayıt süreci başladı…

Büyükşehir, 15 Temmuz’un Unutulmaz Direnişini Koşarak Andı

Özel Halk Otobüsü şoförlerine güvenli sürüş eğitimi

15 Temmuz’un Kahramanlarına Vefa Ziyareti

Batman Sason'da 15 Temmuz etkinlikleri

MİNİKLERİN YETİŞTİRDİĞİ MEŞE PALAMUTLARI ATA ÇİFTLİĞİ’NDE DOĞAYLA BULUŞTU

Kahramanmaraş, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde Tek Yürek Oldu

Tekirdağ Şarköy ve Çanakkale Ayvacık’ta yangınlara müdahale sürüyor

ABB’DEN EMEKLİLERE SOSYAL YAŞAM DESTEĞİ: EMEKLİLER ABB’NİN LOKALLERİNDE BULUŞUYOR

15 Temmuz’un 9. yılında 90 bin camide sela yankılandı

"En Uzun Gece" destanına ilk temsil

TÜBİTAK Fen Lisesi Merkezi'nde yetenek başvurularında son gün

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ İBB ÖNÜNDE ANILDI

PENDİK–KAYNARCA–FEVZİ ÇAKMAK METRO HATTI PROJESİ TAM GAZ DEVAM EDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ ile mücadele devam edecek

Binlerce Kocaelili 15 Temmuz kortejinde

Düzceliler saygı duruşunda

Yükleniyor