Haber: Çetin Ay – UBA Özel
Uyuşturucu tacirlerinin şehir sokaklarından sınır ötesine kadar uzanan organize yapıları bir kez daha gündemde. Son günlerde yapılan birkaç küçük operasyon kamuoyuna “başarı” olarak sunulsa da, asıl sorular cevapsız: Bu sistem kimin korumasında işliyor? Ve bu kök neden hâlâ kazınamıyor?
Son iddialara göre artık uyuşturucu sevkiyatı, sınırdan elle değil drone’larla yapılıyor. Hava yoluyla bir ülkeden başka bir ülkeye bağımlılık yapan maddelerin gönderilmesi, güvenlik zafiyetini ve sistemdeki delikleri gün gibi ortaya koydu.
Vatandaşlar ise tepkili:
“Bir mahallede iki kişi yakalanınca, kamuoyuna mücadele ediliyor algısı veriliyor. Ama sınırdan geçen tonlarca maddeye kim dur diyecek?”
Birçok kişi bu operasyonları ‘budama’ olarak nitelendiriyor ve şu çağrıyı yapıyor:
“Budamak değil, kökten sökmek gerek!”
Konunun bir diğer boyutu da siyasete ve medyaya uzanıyor. Bazı isimlerin kamuoyunda sesli şekilde öne çıkarılması, gündemin manipüle edilip asıl zehirlenmenin unutturulmak istendiği yönünde yorumlara yol açıyor.
Özellikle Rasim Ozan Kütahyalı gibi isimlerin öne sürülmesiyle, esas suç organizasyonlarının tartışmalardan kaçırıldığı iddia ediliyor.
GÜMRÜKLER SAĞLAMSA, SOKAKLAR DA GÜVENDEDİR
Uzmanlara göre uyuşturucuyla mücadele, şehirlerde değil, sınırlarda başlar. Gümrük kapıları, limanlar, hava sahası denetimleri ne kadar güçlü tutulursa, içeride yapılacak operasyonlara o kadar az gerek kalır.
Görünüşe göre sistemin içindeki zaaflar giderilmeden, yüzeysel gözaltılar ve vitrin operasyonlarıyla bu kara düzen bozulamayacak.
Uyuşturucu, artık sadece gençliği değil, devletin güvenlik refleksini de test ediyor.
Ve bu testten geçip geçemeyeceğimiz, budayıp budamadığımızla değil, kökü kurutup kurutamadığımızla belli olacak.
Saygıyla aziz milletimizi selamlıyorum
Çetin Ay
