Tarih: 06.12.2024 20:40

Çetin Ay “Savaşmadan Önce Savaşmak: Güçlü Devletin Temelleri”

Facebook Twitter Linked-in

Güçlü bir devlet, hem içte hem dışta sağlam bir duruş sergiler. Savaşmadan önce savaşı kazanmak istiyorsak, ilk olarak iç düzenimizi güçlendirmek, milletin birliğini sağlamak ve devletin temel taşlarını sağlamlaştırmak zorundayız. Bunun yolu da adaletten, ekonomiden ve vatandaşla barışmaktan geçer.


 

Beyin Göçünü Durdurmak


 

Bir ülke, en zeki ve yetenekli insanlarını kaybediyorsa, geleceğini riske atıyor demektir. Gençler ve uzmanlar ülkeden gidiyorsa, sorun bireylerde değil, sistemin sunduğu imkanlarda aranmalıdır. Liyakati esas almak, adaleti sağlamak ve gençlere umut vermek şarttır. Vatandaşına geleceği kendi topraklarında sunamayan bir ülke, zayıflamaya mahkum olur.


 

Adaleti Teslim Etmek


 

Adalet yoksa devlet ayakta kalamaz. Adalet; bir kişi ya da bir grup için değil, tüm millet içindir. Adaletin olmadığı yerde güven olmaz, güvenin olmadığı yerde barış mümkün değildir. Bir lider, milletini birleştirmek ve huzuru sağlamak istiyorsa, adaletin herkes için işlediğini garanti etmelidir. Adalet, bir devletin iç huzurunun ve barışın temel taşıdır.


 

Vatandaşla Barışmak ve Ayrışmayı Engellemek


 

Vatandaşla barışık olmayan bir devlet güçlü olamaz. Vatandaşla barışmanın temel kuralı, milleti ayrıştırmamak ve kutuplaştırmamaktır. Hiçbir lider, milletini “biz ve onlar” diye bölemez. Etnik köken, mezhep, siyasi görüş ne olursa olsun, tüm vatandaşlar eşit değer görmelidir. Birlik ve beraberlik olmadan hiçbir devlet güçlü kalamaz. Aidiyet duygusu, milletin kendisini değerli ve güvende hissetmesiyle oluşur.


 

Kibirden ve Ayrımcı Dilden Kaçınmak


 

Bir liderin en büyük sınavı, kibirli bir üslup kullanmamaktır. Vatandaşına tepeden bakan, küçümseyen ya da kutuplaştıran bir yönetim anlayışı, devletin birlik ve beraberliğine zarar verir. Dürüstlük, ahlak ve inanç yalnızca sözlerle değil, davranışlarla gösterilmelidir. İnanç ve değerlere sadık olduğunu hayatıyla kanıtlayan bir lider, milletin gönlünde güven inşa eder ve güçlü bir bağ kurar.


 

Ekonomiyi Güçlendirmek


 

Ekonomisi zayıf bir ülke, hiçbir mücadelede ayakta kalamaz. Yatırımcı korkuyorsa, vatandaş geçim sıkıntısı içindeyse, o ülke içeriden zayıflar. Üretimi artırmak, yerli sanayiyi desteklemek ve dışa bağımlılığı azaltmak şarttır. Ekonomik bağımsızlık olmadan barış da savunma da sürdürülemez.


 

İç ve Dış Dengeyi Sağlamak


 

Bir devlet, dışarıdaki tehditlere odaklanıp içerideki sorunları ihmal ederse zayıflar. Güçlü bir devlet, hem içeride vatandaşlarıyla barışık, hem dışarıda tehditlere karşı hazır olmak zorundadır. Bu dengeyi sağlayamayan bir lider, ülkesini zorlu bir geleceğe sürükleyebilir..!!


 

Savaşmadan önce savaşmak, milletin birliğini sağlamak, ekonomiyi güçlendirmek ve adaleti tesis etmekle mümkündür. Vatandaşını ayrıştıran, kutuplaştıran bir yönetim savaşı başlamadan kaybeder. Liderin görevi, milletini bir arada tutmak ve devleti güçlendirmektir. Çünkü barışı korumak, savaşmadan zafer kazanmaktır.


 

Lider ve Danışmanlar Arasındaki Tuzak


 

Liderlerin en büyük sınavlarından biri, etrafındaki danışmanların oluşturduğu görünmez bariyerlerle ilgilidir. Bu danışmanlar, liderin gücünü ve kararlarını kimseyle paylaşmamak adına, kendi çıkarlarını korumak için etrafına bir tür duvar örerler. Ancak bu duvarlar, yalnızca vatandaşı dışarıda tutmakla kalmaz; aslında lideri de toplumdan koparır.


 

Bir lider bu duruma müsaade etmemelidir. Çünkü bu duvarlar, lideri halktan uzaklaştırır, yalnızlaştırır ve onu güçsüz hale getirir. Danışmanların kısa vadeli çıkarları için kullandığı bu yöntem, uzun vadede liderin etkinliğini azaltır ve devletin bütünlüğüne zarar verebilir.


 

Gerçek liderlik, milletin dertlerini bizzat dinlemek, vatandaşla doğrudan temas kurmak ve çevresindeki bu bariyerleri yıkmakla mümkündür. Lider, danışmanlarının devlet gücünü kendi çıkarları için kullanmasına kesinlikle izin vermemelidir.


 

Gerçek Güç


 

Gerçek güç, vatandaşın gönlünde kurulan bağdır. Lider, bu bağı koparmaya yönelik her türlü entrikaya karşı uyanık olmalı ve yalnızca milletin sesiyle hareket etmelidir. Çünkü milletle lider arasındaki güçlü bağ, bir devleti ayakta tutar ve yenilmez kılar. Bu bağ zedelenirse, hem içeride hem dışarıda zafer kazanmak imkânsız hale gelir.

Çetin Ay




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —